Mevsimi geldi susadım Aşk’a !!!
Evet, dostlar baharla birlikte kampçılar, otostopçular, gezginler kurtlanmaya başladı. Eksikler tamamlanıyor, var olan malzemeler çıkarılıp havalandırılıyor. Bir önceki sezonun kokularıyla ciğerler doluyor. Bıçaklar bileniyor, uyku tulumları yıkanıyor. Yani, yeni sezona hazırlanılıyor. Tabii ki bu yıl ilk kamplarına çıkacaklarda biraz korku biraz heyecanla eşyalarını tamamlamaya çalışıyor. Eşya seçimiyle ilgili sitemizdeki yazılarımızı okumuş, ne alacağınızı üç aşağı beş yukarı belirlemişsinizdir. Onlar cepte. Sorun yok. Bu yazıda birazda toplu kamplardan bahsedelim istedim. Kampa giderken ne hazırlamalı acaba sorusuna cevap arayalım. Ben yine tersten gideceğim. 🙂
İşte kampa giderken yanımızda götürmeyeceklerimiz (:
1- Çantanıza ne koyarsanız koyun lütfen ön yargılarınızı evde bırakınız. Bu bambaşka bir keşif olsun sizin için. En yakınınızdaki insanların bile farklı yönleriyle tanışacaksınız. Evinde hiç iş yapmayan ama kampa gidince gurme aşçı kesilecek kocalar. Sinekten çığlık çığlığa kaçan bir şehirli kadınken, kocası tehlikeye düşünce yılana kafa tutan amazonlar tanıyacaksınız. Kendi değişiminize şahit olabilmek için şehirli, modern ego ve ön yargılarınızı evdeki en karanlık odaya kilitleyiniz.
2- Olabildiğince teknolojik aletlerinizi haftalık izne ayırmanızı tavsiye ediyoruz. Gülmeyin Cleopatra koyunda televizyon kuran kampçılara rastladık. Bu kamp organizasyonlarının amacı dostluk hanımlar, beyler. Zaten 365 gün sosyal medya, ulusal medya vs. ile yeterince zehirleniyoruz. Ateş başında sohbet edelim. Hayal kuralım. Sessiz sinema oynayalım. Bir birimizi sadece kampçı olarak tanımaya çalışalım. Meslek titrlerimizden kurtulmuş, yalın, avcı toplayıcılar olalım. Yorgun ruhlarımız yenilensin, tazelensin.
3- Dert, tasa ve kaygılarınızı mutlaka ama mutlaka geride bırakın. O iki günde ne siz dünyayı kurtarabilirsiniz, ne de siz olmadan dünya yıkılır.
4- Temiz ve kirlenmesini istemediğiniz her şeyi evde bırakın. Çocuklarınız, kocanız, karınız çamurlu ayaklarıyla çadıra girsin. Üstünüz başınız ölümüne is, duman koksun. Elbise ve bedeniniz dibine kadar kirlenirken ruhunuz arınsın, temizlensin.
🙂 Gülümseyin, evet fikri bile güzel geliyor.
Ağız tadınızın, dostluklarınızın daim olacağı kamplar diliyoruz.
Sevgiler,
Fatih Mir Aytürk – Gezmenin Karavancası
